Seçim startını Ferrari'yle verdi!

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, genel seçim startını Ferrari ile yaptı.



CİHAN
--------------------------------------------------------------------------------


BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, İzmir'de seçim çalışmalarını kırmızı renkli Ferrari marka otomobille tur atarak başlattı.

Topçu, seçim startını vermek için geldiği İzmir'de Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)İzmirŞubesi Başkanı Abdurrahman Çabuk'un onuruna verdiği kahvaltıya katıldı. Pınarbaşı Ülkü Yarış Pisti'ndeki kahvaltının ardından Ferrari marka kırmızı renkli bir otomobile binen Topçu, yarış pistinde tur attı. Pisti önce yarış pilotu olan rallici Ümit Ülkü ile tur atan Yalçın Topçu, daha sonra direksiyona geçti ve pistte bir tur daha attı.

Topçu, MÜSİAD üyelerine yaptığı konuşmada Türkiye'nin iyi yönetilmediğini, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların gün geçtikçe daha da zor durumlara düştüğünü belirtti. Topçu, "Bu güzel ülkede dört iklimi yaşıyoruz, arazimiz çok ama adını bilmediğimiz ülkelerden et, süt almak durumuna gelmişsek çok yazık.Tarımve hayvancılıkta dışarı bağımlı olmuşsak gerisini siz düşünün. 48.5 milyar dolar cari açık var, ekonominin argümanları 9.5 milyon emekliye yansımıyor. 4-B, 4-C var, aynı işyerinde yan yana çalışan insanlar farklı ücret alıyorlar. Ülkenin yeniden bir formatlanmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin bir anayasa, hukuk devletine ihtiyaç var. Hukuk devleti, 24 saat kesintisiz demokrasi hakim olmalı. Milletin iradesi hakim olmalı. Millet bir avuç azınlığın elinden kendin hakkı olan iradesini devraldıkça feryatlar başlıyor. Barış ve huzur için öncelikle yeni bir anayasa gerekli, bunun için uğraşıyoruz, bütün katkılarımızı sunmaya hazırız." diye konuştu.

Yalçın Topçu, Diyarbakır'ın Türkiye'nin her bölgesi kadar güvenli olduğunu, ancak güvensiz gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi. Doğu ve Güney Doğu'ya sık sık gittiğini belirten Topçu, 'Her sokak başında teröristler tutmuş değil. İstanbul'da ne kadar okul kundaklanıyorsa, Diyarbakır'da da o kadar kundaklanıyor.Diyarbakırne kadar Kürtse, İzmir de o kadar Kürt. 15-20 yıldır basın ısrarlı bir şekilde sanki oralarda hayat durmuş, sokak başlarını teröristler tutmuş gibi gösteriyor.' sözleriyle medyayı eleştirdi.